Deniz Ticareti Hukuku'nda Çatma Nedir?
Çatma, deniz ticaret hukuku doktrininde iki yahut daha fazla geminin birbiriyle çarpışmasına verilen addır. Çatmanın var olması için çarpışan nesnelerin, Türk Ticaret Kanunu’nda yer alan tanımıyla, gemi olması gerekmektedir. Çarpılan nesne gemi değil de farklı bir cisim olursa (rıhtım, yalı, duba vb.) çatma hükümleri uygulanmaz. Türk Ticaret Kanunu 931 inci maddesinde yapılan tanıma göre ”Tahsis edildiği amaç, suda hareket etmesini gerektiren, yüzme özelliği bulunan ve pek küçük olmayan her araç, kendiliğinden hareket etmesi imkânı bulunmasa da, bu Kanun bakımından “gemi” sayılır.”
Akabinde Türk Ticaret Kanunu ”Hükümlerin Uygulama Alanı” başlıklı 935 inci maddesi ikinci fıkrasında, kanunun çatma başlığı altındaki hükümlerinin yalnızca ticaret gemilerine değil; yatlar, denizci yetiştirme gemileri gibi sadece gezinti, spor,eğitim, öğretim ve bilim amaçlarına tahsis edilmiş gemilere, münhasıran kamu hizmetine tahsis edilen devlet gemilerine, donanmaya bağlı harp gemileri ile yardımcı gemilere de uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.
Türk Ticaret Kanunu ”Çatma” başlığı altında, ”Uygulama Alanı” başlıklı 1286 ıncı maddeyi incelediğimizde, kanunun iki halde, çatma hükümlerinin uygulanacağını düzenlediğini görmekteyiz.
Türk Ticaret Kanununda 1062 inci maddesinde düzenlenen donatanın gemi adamlarının eylemlerinden sorumluluğunun özel bir hali olan çatmadan doğan zararlar için, kusur sorumluluğu esası kabul edilmiştir. Bu kapsamda iki tür çatma hali mevcuttur.
Türk Ticaret Kanunu 1289 uncu maddesi ilk fıkrası uyarınca, çatma, gemilerin ( donatan yahut gemi adamlarının ), birkaçının yahut tamamının kusurundan kaynaklanmış ve çatma sonucunda gemilere yahut gemilerde bulunan eşyalara zarar gelmişse, söz konusu zararlardan, her bir donatan kusurları oranında ( kendi yahut gemi adamlarının kusurları oranında ) sorumlu olacaktır. Bununla birlikte ilk fıkranın ikinci kısmı uyarınca, kusur oranlarının tespit edilememesi yahut eşit olması halinde, taraflar zararlardan eşit şekilde sorumlu olacaktır. Söz konusu sorumluluk müteselsil değildir.
1289 uncu maddenin ikinci fıkrasında istisna hali öngörülmüştür. Hükme göre, çatmanın gemi adamlarının geminin sevkine yahut başkaca teknik yönetimine ilişkin bir hareketinden kaynaklandığı hallerde donatan, kendi gemisinde ki yüklere gelen zarardan 1062 inci maddede düzenlenen donatanın sorumluluğuna ilişkin 1180 inci maddeye yapılan atıf uyarınca, taşıyan kadar sorumlu olacaktır.
Türk Ticaret Kanunu bedensel zararlar başlıklı 1290 ıncı maddesinde ise, meydana gelen müşterek kusurlu çatma sonucunda, ortaya çıkan bedensel zararlardan, donatanların müteselsilen sorumlu olacağı hüküm altına alınmıştır. Bununla birlikte donatanların birbirine rücuunda, her donatanın kusuru oranında sorumlu olacağı maddenin ikinci fıkrasında hüküm altına alınmıştır.